Akşam çiçekleri gibi oturalım burada
Dibi kazıdığım burada
Yaşamıyorum
Kafeste nöbet tutuyorum
Özgürlük yoluyorum kanatlarından
Cümleler kuruyorum içime
Akşam çiçekleri gibi
Ellerim hayalet çiçekleri görüyor
Sinmeyen, varmayan, dışardan
Buradan ötede neler oluyor diye
Oturalım akşam çiçekleri gibi
İhanet taranıyor
Cinayet ekiliyor
Yalan sulanıyor
Riya besleniyor
Yakınımı kesiyorum
Nefes içimde
Nefes dışımda
Akşam çiçekleri gibi
Oturalım
Birleşelim burada
Akşam çiçekleri gibi
Paramparça yalnızlık yakında
Yakınımı kesiyorum
Hiçbir şeysiz bir suyu sıkıyorum
Yakında üç kişi iki kişi bir kişi yok ki
Kımıldayan dudaklar açılıp kapanan gözler
Sarkan eller kollar var
Akşam çiçekleri
Akşam çiçekleri
Akşam çiçekleri
Burada bu öğle vakti
Etiket: kim
AKŞAM ÇİÇEKLERİ

şaşırtı

kırmızı bir çatı vardı
hiç atlayamadım
saksı vardı kırık dökük
paslı bir tebessüm beslenirdi
yağmur yağınca içimden çatıya çıkardım
bir çiçek!
AK! VAR! YUM!

ve kemirildi her şey
ve zehirden her şey
sıyrılan bir yıldız siyah köpükler döken makas
mühürlü ellerin açıp kapadığı akvaryum açık denizlerin halatlarıyla süslenmiş
dur
her şey renkler sesler dokular değil
sus
bu adımlar adın değil
bu eller rengin
bu gürültüsüzlük sesin değil
Mİ den DO ya
RE den FA ya
uç
gözlerin kanatların değil
ve sıkıştı için
öncül ölümler beslendi geri sayımlarla
tıkanmasın
aklın
yolun
yürü
dön
düşsüz
savrulmadan
yıkıl
gerilmeden
çek
yarını
izinden
DELİ ile VELİ

Deli– Ve benzer bahçelerde filizlenen tüm çiçekler için, belki bir gün,
kentin sokaklarında yalın ayak yürüyebiliriz.
Veli– Güzel söylüyorsun, tanımadığım harflerle.
Deli– Benimle konuşmadan önce ölmelisin.
Veli– Toprağım senin içinde.
Deli– Deliklere ayna bıraktılar. Z-emin değilim ben. Tut ellerimi,
delikler kan bekliyor. Ve yaşamla arama gir. Beni uyut.
Biri beni senden koruyor gibi hissediyorum. Ve bu kemiklerimi pareliyor.
Veli– Dilini kaybetmişsin.
Deli– Girmem sokaklarınıza, kaosumu esirgiyorum.
Veli– Rumi’yi öptün mü?
Deli– Dudağımda yara var, öpemiyorum.
Veli– Issız bir kıyıya at beni. İçimdeki bu kıymık, beynimi dilimle, bedenimi koru. Avucum kadarım ve senin ellerindeyim.
Deli– Nereye konarsan kon. Hep içimde uçacaksın.
Veli– Bir narın farklı yerlerinde yanıyoruz sanki seninle.
Deli– Her şeyi unutmak istiyorum.
Veli– Şimdi sen uçan durağında ağlayan bir gül gibisin. Şimdi sen çakılı uykusunda çağlayan bir bülbül gibisin.
Deli– Gül yaprağının damarlarındayım. Üstüme yağ.
EVEVE

ve durmadan yıkıp tekrardan altı duvar yaptın kendine
yaktın saksıları, içirdin çiçekleri
ve sokağın çıplaklığı dokundu kanına
ve gece yabancı
ve kör tanık
ve gündüz loş
ve seferi tutuklu
ve zerre devrik
ve hiç bilgin
ve alacakaranlık boş
ve itiraf marazlı
ve sokağın çıplaklığı dokundu kanına
içirdin saksıları yaktın çiçekleri
ve durmadan yıkıp tekrardan altı duvar yaptın kendine
öteki

ayiniz geceleri, yazılabilir mi ötekinin mahrumiyeti.
elleriz uzaktan.
benzeriz uzaktan.
koyulabilir mi ötekinin ismi.
anda canda bir havadayız.
tutulabilir mi ötekinin nefesi.
toprak gösterir toprak gizler bizi.
ne denildiyse dolanıyor hala göklerde.
kesilebilir mi ötekinin sesi.
ayiniz gündüzleri, silinebilir mi ötekinin masumiyeti.