Eğer algı kapıları temizlenseydi, her şey insana olduğu gibi görünürdü: Sonsuz!
sizi alıp götüren ve gerek ritmi, gerekse de müzikleriyle büyüleyen filmlere saygımız sonsuz kuşağında “dead man” kesinlikle listede yer alıyor. şahsen düğün videosu çekse izleyeceğimiz yönetmenlerden jim jarmusch, ders niteliğinde oyunculuğuyla johnny depp ve harikalar yaratan neil young biraya gelince size kaçırmamanız gereken bir eser kalıyor ki bonus olarak iggy pop da mevcut. muhteviyatında ise western dünyasında william blake desek yeteri kadar merak uyandırırız diye düşünüyorum. izleyiniz. izlemeseniz bile dinleyiniz.
“punk rock 1960’ların ortalarında new yorklu müzisyenler tarafından amerikada yaratıldı.” cümlesiyle özetlenebilir bu kitap. punk’ı tanımlamanın en iyi yolu onun ne olmadığı söylemektir düsturundan hareketle velvet underground tarafından başlatılan bu akımın özünü jessamin swearingen’in “the emergence of punk in amerika” isimli çalışmasından artemis günebakanlı’nın çevirisiyle güzelce özetlenmiş bir halde okumanız mümkün.
dönemin ekonomik koşulları sebebiyle amerika’da punk sanat ve edebiyat çevresine öfkesini kusarken, ingilterenin işsiz gençleri pek tabii ki ekonomiye, kraliçeye ve sisteme sövmek zorundaydılar. ingilizlerin moda girişimcisi malcolm mclaren‘in sunduğu sex pistols, sid vicious ile meşhur olmaya devam ederken; television‘dan tom verlaine çengelli iğneden ziyade şiirleri ve müziği ile uğraşıyordu. cbgb‘nin tanınırlığının artması ve çalan grupların alt gruplarını kendileri seçmeleri güzelliği ile birlikte amerika’da müzik olarak olgunlaşan punk, ingiliz yavrusundan giyim kuşam tarzını alarak bir döneme damgasını vurdu.
new york dolls, patti smith, david bowie, lou reed, ramones, the who, iggy pop ve diğerleri ile neydi ne oldu öğrenmek için kısa bir yolculukta bitirebileceğiniz bir cep kitabı. tabii kitabı bulabilirseniz. bu arada kitap punk’ın 20 yıl sonra hala yanlış bir şekilde ingiliz icadı olmasını vurgulamaya çalışırken arka kapağın god save the queen olması mevcut durumu da güzelce ortaya koyuyor.
tanrı kraliçeyi korusun
ve onun faşist rejimini
seni bir ahmağa dönüştürdü
potansiyel bir hidrojen bombasına
tanrı kraliçeyi korusun
evvela jim jarmush severiz, sayarız. yanına bir de roberto benigni, steve buscemi, tom waits, iggy pop, meg & jack white koyarsan da oturur izleriz. sigara yasağı üzerine de aklımıza gelir